Kesinleşmeden icraya konulabilen bir yerel mahkeme ilamına ilişkin olarak istinaf mahkemesine başvurulması, kendiliğinden ilamın icrasını durdurmaz. Yerel mahkeme kararına karşı istinafa başvuran tarafın ilamın icrasını durdurabilmesi için, teminat karşılığında istinaf mahkemesinden tehir-i icra kararı alması gerekmektedir.
İlk derece mahkemesinin verdiği karara uygun olarak ilgili icra dairesi tarafından icra emrini tebliğ alan tarafın, 7 günlük yasal süre içerisinde icra emrinde yazılı tutarı icra dosyasına ödeme zorunluluğu bulunmaktadır. İşte bu ödemenin karşı tarafa geçmesini istemeyen borçlu tarafın başvurduğu prosedür ise tehir-i icra prosedürüdür ve herhangi bir hak kaybı yaşamamak adına tehir-i icra kararını bu 7 günlük süre içerisinde almak gerekmektedir. Bu noktada Yargıtay’ın tehir-i icra kararının bu 7 günlük süre içerisinde talep edilmesinin mecburi olmadığı yönünde de kararları bulunmaktadır.
Yerel mahkeme kararını istinaf eden ve icranın geri bırakılması kararı almak isteyen borçlu, öncelikle kararı veren mahkemeden kararı, tehir-i icra talepli olarak istinaf ettiğine dair derkenar almak zorundadır. Bu derkenarın alınabilmesi içinse istinaf başvuru dilekçesinde tehir-i icra talebinin açıkça belirtilmiş olması ve istinaf harçlarının ödenmiş olması zorunluluğu bulunmaktadır.
Derkenar, ilgili yerel mahkemeden alındıktan sonra, icra dosyasına talep açılması ve dosyaya yatırılması gereken teminat tutarının hesaplanması yönünde istemde bulunulması gerekmektedir. İcra dairesi, dosya kapak hesabını yaparak yatırılması gereken teminat tutarını belirler. Bahse konu dosya hesabı, genellikle talep tarihinden itibaren 90 gün ileriye yönelik olarak yapılmaktadır. Kapak hesabı alındıktan sonra teminat dosyaya depo edilmek durumundadır. Söz konusu teminat tutarı; kesin ve süresiz banka teminat mektubu, nakden ödeme ya da istisnai hallerde hacze kabil mal bildirimine müteakiben bu mallar üzerine şerh konulması ile ödenebilmektedir.
Kiralanan taşınmazların tahliyesiyle ilgili ilamların icrasının geri bırakılması için ise borçlunun göstermesi gereken teminat, üç aylık kira tutarı kadardır.
Uygulamada, tehir-i icra kararına yönelik olarak sunulacak teminat mektuplarının uygunluğu noktasında icra daireleri tarafından görevli İcra Mahkemesi Hakimliğinden “uygundur” onayı/şerhi alınmaktadır. Bu onayın alınması ile ilgili icra müdürlüğüne yeniden gidilerek mehil vesikası talep edilir ve icra dairesi tarafından “mehil vesikası” yazısı düzenlenir. Mehil vesikası, istinaf mahkemesinden tehir-i icra kararı getirilebilmesi adına belirlenen süreyi gösteren belgedir. Bu süre icra dairesinin takdirinde olmakla birlikte genelde icra daireleri bu süreyi 90 gün olarak belirlemektedir.
Bölge Adliye Mahkemesi, eğer mehil süresi henüz dolmamışsa, tehir-i icraya kararı vermekte ve bu kararı yerel mahkemeye göndermektedir. Tehir-i icra talep eden tarafın, icranın geri bırakılması kararı verilip verilmediğini, yerel mahkemeye bu kararın gelip gelmediğini takip etmesi son derece büyük önem arz etmektedir. İcrayı geri bırakma kararının esas dosyaya celbi gerçekleştiğinde, dosyadan bu kararın bir suretinin alınması ve icra dosyasına mehil süresi içerisinde ibraz edilmesi gerekmektedir. Zira icra dosyasındaki işlemlerin tamamlanması ve istinaftan gelecek kararın sonucunun beklenmesine kadar icranın geri bırakılması (tehir-i icra prosedürü) bu şekilde tamamlanmış olacaktır.