Bir malın kaza, arıza veya başka bir zarar görme durumu sonrası piyasa değerinin düşmesi değer kaybı olarak adlandırılır. Örneğin, bir araç kaza yaptıktan sonra tamir edilse bile, aynı model ve yaştaki hasarsız bir araca göre piyasa değeri düşecektir. Bu değer kaybı, mal sahibinin ekonomik olarak zarara uğramasına neden olur. İşte bu durumda, zarar gören taraf, değer kaybını tazmin etmek adına dava yoluna başvurabilecektir.
Değer kaybı davaları, bir mal veya hizmetin beklenmedik bir olay sonucu piyasa değerinin düşmesiyle ilgili tazminat taleplerini içerir. Bu tür davalar genellikle trafik kazaları, doğal afetler veya yanlış beyanlar sonucunda meydana gelen zararlardan kaynaklanır. Özellikle otomobil sektöründe, araçların kaza sonrası değer kaybı davaları sıklıkla görülmektedir.
Değer Kaybı Davalarının Hukuki Dayanağı
Türkiye’de değer kaybı davaları, Türk Borçlar Kanunu ve Karayolları Trafik Kanunu’na dayanmaktadır. Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi, zarar verenin kusuru ile zarar görenin uğradığı maddi zarar arasında illiyet bağının kurulmasını öngörür. Aynı zamanda, Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. ve 86. maddeleri de trafik kazaları sonucu ortaya çıkan maddi zararların tazminini düzenler.
Hangi Hallerde Değer Kaybı Davası Açılır?
- Kazanın en az 2 taraflı olması gerekmektedir.
- Araçta maddi bir hasar meydana gelmesi gerekmektedir.
- Kazada hasar görerek değer kaybına sebebiyet veren parçanın daha önce hasar görmemiş olması gerekmektedir.
- Oluşan hasarın mini onarım kapsamına giren hasarlardan olmaması gerekmektedir.
- Kazanın son 2 yıl içerisinde gerçekleşmesi gerekmektedir.
Bu şartlardan herhangi birinin sağlanmaması halinde değer kaybı talebinde bulunulması mümkün değildir.
Değer Kaybı Davası Nasıl Açılır?
- Tespit
İlk adım olarak, zarar gören kişi aracının değer kaybını belgelemelidir. Bu genellikle bir eksper raporu ile yapılır. Eksper, aracın kazadan önceki ve sonraki piyasa değerini belirler.
- Sigorta Şirketine Başvuru
Şayet aracın sigortası varsa değer kaybı talebi, sigorta şirketine yapılmalıdır. Sigorta şirketi, kusurlu tarafın zorunlu trafik sigortası kapsamında bu zararı karşılamak zorundadır. Sigorta şirketinin, kendisine yapılan başvuruyu 15 gün içerisinde cevaplaması gerekmektedir. Şayet sigorta şirketi başvuruya cevap vermez, başvuruyu kabul etmez veya eksik ödeme yaparsa, bu halde hukuki yollara başvurmak gerekir.Sigorta şirketine başvuru yapılmaması halinde Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yapılamayacaktır.
- Başvurulacak Hukuki Yollar
Sigorta şirketinin zararı karşılamaması halinde başvurulacak 2 yol vardır: 1) Sigorta Takim Komisyonuna başvurmak veya 2) Mahkemede dava açmak. Dava dilekçesi; değer kaybının hesaplandığı eksper raporu, sigortaya başvurulduğunun gösterir evrak ve diğer belgelerle birlikte sunulmalıdır.
Değer Kaybı Hesaplaması
Değer kaybı hesaplaması, aracın marka, model, yaşı, kilometresi ve hasarın boyutu gibi faktörlere dayanır. Eksper raporunda, bu unsurlar dikkate alınarak aracın kaza öncesi ve sonrası piyasa değeri arasındaki fark belirlenir. Bu fark, değer kaybı olarak talep edilir.
Mahkeme Süreci
Mahkeme, bilirkişi incelemesi yaparak değer kaybını tespit eder ve taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözmeye çalışır. Bilirkişi raporu, mahkemenin kararına esas teşkil eder. Mahkeme, sigorta şirketinin veya kusurlu tarafın değer kaybını tazmin etmesine hükmedebilir.
Değer Kaybı Davalarında Zamanaşımı
Değer kaybı davalarında, zaman aşımı süresi trafik kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 2 yıldır. Ancak, zarar daha sonra fark edilirse, zarar gören taraf zararın öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl içinde dava açabilir. Her hâlükârda, kaza tarihinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra değer kaybı davası açılamaz.
Sonuç
Değer kaybı davaları, mal sahiplerinin beklenmedik zararlar karşısında ekonomik kayıplarını telafi etmek amacıyla başvurdukları hukuki yollardan biridir. Doğru belgelerle ve uygun süreçlerle takip edildiğinde, zarar gören tarafın haklarının korunması ve maddi zararlarının tazmini mümkündür.