CMK madde 109’da tanımlanan madde hükümleri kapsamında sanığa/şüpheliye isnat edilen suçun ceza süresi ne olursa olsun adli kontrol tedbiri uygulanabilir.
Adli kontrol, sanığın/şüphelinin tutuklanması yerine uygulanan alternatif bir önlemdir.
Tutuklama yasağı öngörülen hallerde de adli kontrole ilişkin hükümler uygulanabilmektedir. Suçun cezası için hapis cezası öngörülmemişse adli kontrol uygulaması da söz konusu olamaz. Bu bağlamda para cezası öngörülen suçlarda adli kontrol hükümleri tatbik edilmez.
Adli kontrol sanığın/şüphelinin bazı yükümlülüklere tabi olmasını içerebilir. Örneğin ; yurtdışına çıkmamak, hakim tarafından belirlenen yerlere imza atma, sürücü belgesini teslim, silah bulundurmamak, konutu terk etmemek, belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek, belirlenen yerlere gitmemek gibi tedbirler mevzu bahis olabilir.
Aynı şekilde tutukluluk süreleri dolup da salıverilenler için de adli kontrol tedbirlerinin uygulanması gündeme gelebilir.
Adli kontrol altında geçen süre şahsi hürriyeti sınırlama sebebi sayılarak cezadan mahsup edilemez.
Hakim, adli kontrol kararı verirken ne işlenen suça ne de ağırlığına bakmayacak sadece hakkında suç iddiası bulunan kişinin bireysel durumunu esas alacaktır. Böyle bir önleme ilişkin başvuru talebinin reddine dair gerekçe, tutuklama nedenlerinin varlığına dayandırılamaz zira tutuklama nedenlerinin bulunması bu önlemin uygulanmasına engel teşkil etmez.
Adli kontrol kararına uyulmaması halinde ise yetkili merci tutuklama kararı verebilmektedir. Adli kontrolün uygulanabilmesi için tutuklama koşullarının gerçekleşmiş olması gerekir. Bu açıdan hüküm giyenler hakkında adli kontrol kararı uygulanamaz.
Belirmek gerekir ki adli kontrole hem soruşturma hem de kovuşturma aşamasında başvurulabilmektedir. Adli kontrol kararına karşı itiraz yolu açıktır. İtiraz kabul edildiği takdirde adli kontrole ilişkin hüküm ve sonuçlar ortadan kalkar.
Neticeten adli kontrol hükümleri, tutuklama yerine sanıktan/şüpheliden birtakım güvenceler talep edilerek soruşturulmasının ya da yargılanmasının tutuksuz yapılmasını sağlama amacı güden bir hukuki tedbir yöntemidir.
Soruşturmanın her aşamasında şüpheli, savcının talebi üzerine sulh ceza hakimi kararı ile adli kontrol altına alınabilir. Kovuşturma esnasında ise yetkili mahkeme hakiminin kararı üzerine sanığın adli kontrol hükümlerine tabi tutulması mümkündür.
Unutulmamalıdır ki sanık/şüpheli hakkında adli kontrol hükümleri tatbik edilecek ise uygulanacak olan adli kontrol tedbirleri , soruşturması ya da kovuşturması yürütülen şahsın kişilik özelliklerine ve isnat edilen suç tipine uygun olacak şekilde seçilmelidir.